@@@@@@@@@@@@@@@@
Her ne kadar Türk toplumunda pek çok kadının duygularının bastırıldığını düşünsek de, aslında erkek de benzer bir pozisyondadır.
Biyolojik açıdan bakıldığında, erkekler sürekli “testosteron” (erkeklik hormonu) salgıladığı için cinsel yönden uyarılmış şekildedir.
Bu durum erkeğin suçu değil, onun yaratılışıyla ilgili bir durumdur.
Bu açıdan kadın-erkek arkadaşlığı sıradan bildiğimiz arkadaşlık gibi olmadığından sakıncalıdır.
Ancak “evlilik” gibi durumlarda ve meşru şartlardaki arkadaşlıklar bunun dışında tutulmalıdır.
@@@@@@@@@@@@@@@@
Geçmişte kadınların evde, erkeklerin dışarıda çalıştığı ve kadınlarla erkeklerin sadece romantik nedenlerle görüştüğü zamanlar artık çok gerilerde kaldı.
Oysa şimdi kadın ve erkek birlikte çalışmakta, birlikte seyahat etmekte, birlikte okumakta ve birlikte sosyalleşmektedir.
Paylaşılanlar ve birlikte geçirilen süreler arttı.
İş ortamında ve sosyal ortamlardaki kadın-erkek ilişkileri de farklılaştı.
Eskiden erkeklere ya da kadınlara özgü diye nitelendirilen birçok aktivite artık ortak yapılabiliyor.
Tüm bunlar eski düşüncelerin değişerek kadın ve erkeğin arkadaş olma şeklini de değiştirmiştir.
Sekiz-dokuz saatiş yerinde, okulda ve diğer zorunlu hâllerde bir arada bulunan kadın ve erkekler, zaman içinde mecburen arkadaş oluyorlar.
Bu arkadaşlıkları daha samimi ve özel hâle dönüştüğünde hâliyle duygusallık durumu da devreye giriyor.
Kadının iş hayatına atılması, erkeklerle birlikte çalışması sonucunda toplumsal değişikliklerle birlikte kadın-erkek ilişkilerindeki anlayış da değişmeye başladı.
Birlikte yemeğe çıkmalar, samimi ilişkiler âdeta moda oldu.
@@@@@@@@@@@@@@@
“Neden yemeğe çıkıyorsunuz?” diye sorulduğunda, “Biz arkadaşız.” cevabı veriliyor.
Eğer kadın-erkek bekâr ise bunun daha ileri boyutu “flört” şekline dönüşüyor.
Masum arkadaşlık ilişkisinden sonra devreye giren flört ilişkisi, erkeklerin maskesini ortaya çıkarıyor.
Erkeğin gerçek amacını öğrenen kadın, işin farkına vardığında ise erkeğin arkadaşlığı da bitiyor tabii.
Kadın-erkek ilişkilerinde Türk erkeğine özgü bir yaklaşım tarzı var.
Bu tarz yaygın olmamakla beraber pek çok bekâr erkekte görülebiliyor.
Kadın-erkek beraberliği sıradanlaştığından, bundan zararlı çıkan başta kadın oluyor.
Çünkü “aşk ve sevgi” de sıradanlaşıyor.
Aşk ve sevgiyi en yoğun taşıyan kadının “ruh dünyası” karmakarışık olduğundan, bunun bedelini kadın çok ağır bir şekilde ödüyor.