******* 0 *******
“Geniş ailenin” yerini “çekirdek aile” alınca, yalnızlık hızla yayılmaya başladı.
Geniş ailede, birlik ve sorunların üstesinden gelme dayanışması vardı.
Çekirdek ailelerde ise, bireyler kendi kaderleriyle başa başa kaldılar ve sorunların altından kalkamaz hale geldiler.
Ekonomik imkânlar çoğalınca, “kültürel birliktelik” ortadan kalktı, kimsenin kimseye ihtiyacı kalmadı.
Dolayesiyle insanlar, “yardımlaşmalardan” ve “dayanışmalardan” koptular.
Herkes kendi ihtiyacını gidermeye kalkınca da insanlar da haliyle yalnızlaştı.
Yalnızlık çeken insan terk edilme, dışlanma, depresyon, güvensizlik, umutsuzluk, değersizlik ve kızgınlık duygularıyla yaşamak zorunda kaldılar.
******* 0 *******
Hızla ilerleyen “dijital dünyada,” kişinin dijital ağları amaç haline getirmesi bireyi yalnızlığın yanında “çaresizliğe” de sürüklüyor.
Kapitalist sistemler, sürekli bireyselleşmeye ve yalnızca kendi çıkarını düşünmeye sevk edince “insani dengeler” bozuldu.
Bu nedenle İngiltere’de 8,5 milyon insanın yalnız yaşaması üzerine, ülkede “Yalnızlık Bakanlığı” kurulması bunun en canlı örneğidir.
İngiltere'de yapılan bir araştırmada, gençler arasındaki yalnızlık duygusunun, emekli insanlarda gözlenenden daha yoğun olduğu ortaya çıktı.
Yine yapılan araştırmalar yalnız insanların çok daha fazla sağlık sorunu yaşadığını, hatta daha kısa ömürlü oldukları tespit edildi.
Bu konuda yapılan araştırmalar incelendiğinde, yalnızlık hissinin kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve daha düşük ortalama yaşam süresine yol açtığı görüldü.
Belli dönem insan kendini yalnızlığın sonsuzluğuna bırakabilir, bundan zevk de alabilir.
Ancak zaman sonra bu yalnızlık onu uçuruma sürüklüyor ve ruhsal yönden arayışlara sevk ediyor.
******* 0 *******
Bu anlatılanlar, ülkemizde ve dünyada yaşanan vakalar.
İstendikten sonra her olayın bir çaresi de vardır.
Yalnızlıktan kurtulmanın çaresi de “aile birliğinin” sağlanması ve aile “bağlarının sürdürülmesi” büyük önem taşıyor.
Mutluluğun ve sağlıklı bir hayat şartının en önemli ilkesi “aile,” “akrabalar ve yakın dostlar” olduğunu çok iyi kavramak gerekiyor.
Vakitleri değerlendirmek, kişinin kendine devamlı bir meşgale bulması, “sanatla, sporla” ilgilenmesi çarelerden bazılarıdır...
Bunlarından çok daha önemli olan, kişinin “Yaradan’ına yürekten teslim olması” ve “ona sığınması” yalnızlığı gidermede ne kadar etkili olduğunu hiçbir zaman unutmamak lazım.
www.mtopaloglu.com