Saturday, 28 November 2020 17:54

Modern İnsanın Çıkmazı Yalnızlık

Written by 
Rate this item
(0 votes)

21. Yüzyılda insanın karşılaştığı en önemli problemlerden biri, kendini  “yalnız” hissetmesidir

 Gelişmekte olan toplumlarda,  toplumsal   “dönüşümler” ve “değişimler” her zaman olmuştur.

Dijital dünya” ile gelişen “iletişim ve teknolojik gelişmeler” bize rahatlık sağlıyor ama giderek de yalnızlaştırıyor.

Hayatın yoğun temposu ve stresin yaygınlaşması insanları yalnız bir yaşama sürüklüyor.

 İnsanın çevresinden, dost ve arkadaşlarından gördüğü samimiyetsizlik, riyakârlık, menfaatini önde tutma, bencillik, vefasızlık, zor zamanda yanında olmama, aldatılma ve dolandırılma gibi tutum ve davranışları da buna dâhil edebiliriz.

Bu durumlar ne yazık ki “modern yaşamın” koşulları insanı “bireyselliğe” ve “yalnızlığa” sürüklüyor.

Buna çağın virüsü veya modern dünyanın hastalığı da diyebiliriz.

 

 

 

                                        *******  0  *******

 “Geniş ailenin” yerini  “çekirdek aile” alınca,  yalnızlık hızla yayılmaya başladı.

Geniş ailede, birlik ve sorunların üstesinden gelme dayanışması vardı.

Çekirdek ailelerde ise, bireyler kendi kaderleriyle başa başa kaldılar ve sorunların altından kalkamaz hale geldiler.

Ekonomik imkânlar çoğalınca, “kültürel birliktelik” ortadan kalktı, kimsenin kimseye ihtiyacı kalmadı.

Dolayesiyle insanlar, “yardımlaşmalardan” ve “dayanışmalardan” koptular.

Herkes kendi ihtiyacını gidermeye kalkınca da insanlar da haliyle yalnızlaştı.

 Yalnızlık çeken insan terk edilme, dışlanma, depresyon, güvensizlik, umutsuzluk, değersizlik ve kızgınlık duygularıyla yaşamak zorunda kaldılar.

 

 

                                         *******  0  *******

 

Hızla ilerleyen “dijital dünyada,”  kişinin dijital ağları amaç haline getirmesi bireyi yalnızlığın yanında  “çaresizliğe” de sürüklüyor.

Kapitalist sistemler, sürekli bireyselleşmeye ve yalnızca kendi çıkarını düşünmeye sevk edince “insani dengeler” bozuldu.

Bu nedenle İngiltere’de 8,5 milyon insanın yalnız yaşaması üzerine, ülkede “Yalnızlık Bakanlığı” kurulması bunun en canlı örneğidir.

İngiltere'de yapılan bir araştırmada, gençler arasındaki yalnızlık duygusunun, emekli insanlarda gözlenenden daha yoğun olduğu ortaya çıktı.

Yine  yapılan araştırmalar yalnız insanların çok daha fazla sağlık sorunu yaşadığını, hatta daha kısa ömürlü oldukları tespit edildi.

 Bu konuda yapılan araştırmalar incelendiğinde, yalnızlık hissinin kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve daha düşük ortalama yaşam süresine yol açtığı görüldü.

Belli dönem insan kendini yalnızlığın sonsuzluğuna bırakabilir, bundan zevk de alabilir.

 Ancak zaman sonra bu yalnızlık onu uçuruma sürüklüyor ve ruhsal yönden arayışlara sevk ediyor.

 

                                                             *******  0  *******

     Bu anlatılanlar, ülkemizde ve dünyada yaşanan vakalar.

İstendikten sonra her olayın bir çaresi de vardır.

Yalnızlıktan kurtulmanın çaresi de “aile birliğinin” sağlanması ve aile “bağlarının sürdürülmesi” büyük önem taşıyor.

Mutluluğun ve sağlıklı bir hayat şartının en önemli ilkesi “aile,” “akrabalar ve yakın dostlar” olduğunu çok iyi kavramak gerekiyor.

Vakitleri değerlendirmek, kişinin kendine devamlı bir meşgale bulması, “sanatla, sporla” ilgilenmesi çarelerden bazılarıdır...

Bunlarından çok daha önemli olan, kişinin “Yaradan’ına yürekten teslim olması” ve “ona sığınması”  yalnızlığı gidermede ne kadar etkili olduğunu hiçbir zaman unutmamak lazım.

 

                                                         www.mtopaloglu.com

Read 3592 times Last modified on Wednesday, 06 January 2021 06:49

Leave a comment

Make sure you enter the (*) required information where indicated. HTML code is not allowed.