BİRAZ DA GÜLELİM / FIKRALAR

Öğrenci Öğretmen Fıkraları

Kakmişsan Komonistlik Yapisen


Öğrenci olaylarının yaşandığı günler.
Polis, Diyarbakır’da bir öğrenci evini basmış, bir sürü kitap toplamış, öğrenciler bir köşede sinmiş oturuyor, ama öyle pek de tehlikeli bir şey yok bulunanlar arasında.
Çocukları asıl endişelendiren, arkalarındaki duvarda asılı Karl Marx resmi.
Bir ara, polislerden biri sormuş;
- “Ula bu kimin resmidir?”
Hah, demiş çocuk içinden, şimdi, yandık...
- “Dedemin resmi abi...” der bir tanesi.
Polis sinirle dişlerini sıkmış, öğrencinin ensesine bir şaplak atmış;
- “Ula utanmisan, yaramaz herif..., Bele nur yüzlü, bele ak sakallı bir deden vardır, kakmışsan komünistlik yapisen...”

-------------- 0 -----------

Mantık

Amerika'ya Oxford üniversitesine matematik tahsili için giden genç sömestri tatili için evine dönmüştü. Annesi, dört gözle beklediği çocuğu için en güzel hazırlıkları yapmıştı. Özellikle de, oğlunun tavuk sevdiğini bildiği için, nar gibi kızarmış iki de tavuk yapmıştı.
Çocuk eve girince büyük bir sevinçle karşıladılar ve anne oğlunun uzun yoldan geldiğini ve çok acıkmış olduğunu düşünerek hemen onları mutfağa aldı. Nar gibi kızarmış tavuklar ise masada, en tok adamın bile iştahını kabartacak şekilde ihtişamlı duruyordu. Baba oğluna sordu;
- Eee! Anlat bakalım oğlum üniversitede neler öğrendiniz?
- Baba, pek çok şey gördüğümüz söylenemez. Fakat bize 'mantık' diye bir konu öğrettiler. Harikulade bir şey! Bak baba, bu mantık sayesinde mesela masada üç tane tavuk olduğunu sana ispatlayabilirim.
Baba büyük bir hayret içerisinde;
-Yaa! Öylemi!.. Nasıl ispatlayacaksın?
- Bak baba, şu 1. tavuk, şu ise 2. tavuk değil mi?
- Eveet?
- İşte 1, 2 daha 3 eder. O halde masada 3 tavuk vardır.
- Yaa! Öyle mi!..
Baba büyük paralar harcayarak, büyük umutlarla, büyük bir ülkenin en büyük üniversitesine gönderdiği oğlunun böyle saçma sapan şeyler öğrenerek dönmesine canı çok sıkılmıştır ve hanımına dönerek kızgın bir sesle;
- Bak hanım şu 1. tavuğu sadece sen yiyeceksin. 2.sini de ben yiyeceğim. 3.sünü de oğlumuz yesin...
----------- 0 -----------


Sütün Bozulmaması İçin

Öğretmen Ali'ye sorar ;
-Söyle bakalım Ali, sütün bozulmaması için ne yapmalıyız?

-Sütü sağmayıp ineğin memesinde bırakmalıyız öğretmenim.
--------------- 0 -----------

Oğlunuzla Efendim

Öğretmen;
- Söyle bakalım, dün okula geleceğin yerde, hangi eşek sıpası ile sokaklarda dolaştın? 
Çocuk ;
- Oğlunuzla efendim.
---------------- 0 -------------------

Ödünç Verilen Karne

Karnesini yeni alan Ahmet’e annesi sorar:
-Oğlum karnen nerde
-Anne arkadaşıma ödünç verdim
-Niye oğlum
-Babasını korkutacakmış ta

----------- 0 --------------

İkinci Soru

Öğretmen, Öğrencilere;
-Sizlere sorular soracağım. Birinci soruyu bilene ikinci soru sorulmayacak.

Şimdi söyle bakalım. Ahmet, bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.
-------------- 0 -------------


Daha Çok Pasta Çörek İstiyor

Okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı;
-Oğlum ne oldu gözüne? Düştün mü yoksa?
-Hayır düşmedim. Arkadaşım Orhan`la dövüştük. Ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-Sakın ha! Dövüşmek iyi bir şey değil. Ben sana yarın pasta çörek vereyim. Arkadaşına da ver, barışın. Güzel güzel oynayın olmaz mı?
-Olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü. Annesi merakla sordu:
-Yine ne oldu?
-Arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!

------------- 0 -------------


Gelinlik

Öğretmen derste şunları anlatıyordu:
- Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için!
Arka sıralardan bir ses yükselir;
- Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.
------------------- 0 -----------------

Oymak Beyi


Oymak beyi, izci adaylarını karşısına toplamış, onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu;
- Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır.

Hastalara...Yaşlılara...Muhtaçlara...Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım.Tamam mı ?
Ertesi sabah Oymak beyi çocukları toplayıp sordu;
- Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan;
- Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı;
- Hepiniz mi ?
- Evet efendim, hepimiz birden.
- Neden ?
Çocuklardan biri cevap verdi;
- Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!
-------------------- 0----------------

Hiçbir Şey Bilmiyor


Ali ilkokul gününden geldikten sonra çantasını fırlatır. Bunun üzerine Annesi çocuğa;
- “Ne oldu; diye sorar.
Çocuk da derki;
-“Anne ben okula gitmek istemiyorum. Öretmenim zaten hiç bir şey bilmiyor.

Her şeyi bize soruyor. Nasıl Öğretmen yaptılar onu?”
-------------- 0 -------------

Niye Biz Yoruluyoruz?

23 Nisan da çocuk öğretmenine sorar;
-“Öğretmenim 23 Nisan çocukların bayramıdır değil mi?

Öğretmen;
-Evet diyerek soruyu cevaplar.

 Çocuk;
-“Öğretmenim siz söylemiştiniz; bayramlarda insanlar dinlenir ve birbirlerini ziyaret ederler değil mi?
 Öğretmen ;
-“Evet yavrum.

Çocuk;
-“Anlamadığım bir şey var? NIYE 23 NISAN DA EN ÇOK YORULAN BIZ OLUYORUZ".
---------------- 0 -------------


Ümmeti Muhammed’in Selamı Var


Temel ile Dursun Almanya'da okumaya gitmişler. Okulun son haftası Temel Türkiye'ye dönmeye karar vermiş.
 Dursun'a;
 -"Dursun, sen benim karneyi al bizim eve telefon et, babamın anlamaması için de bir zayıf varsa bir Muhammed'in, iki zayıf varsa iki Muhammed'in selamı var de."

 Temel Türkiye'ye döndükten sonra., Dursun karneyi alır ve Temel'e telefon açar.
 Dursun;
 -"Temel, Ümmeti Muhammed'in sana selamı var."

--------------- 0 ------------


Dünyanın Şekli

Öğretmen Ali ye sordu;
- Oğlum dünyanın şekli nasıldır? Daire mi? Elips mi?
- Valla o kadarını bilmiyorum ama babam dünyanın karmakarışık olduğunu
söylemişti hocam.
------------------ 0 -------------

Deneyimli Eğitimci

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır.
Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar.

Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve;

- "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültüler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim" der.

Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der;
- "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı, bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim."

-Çocuklar, pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları;
- "Bakın" der;

- "Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?"
- "Olanaksız bayım" der içlerinden biri,

- "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."

----------- 0 ----------

Pazarlıklı Öğrenci


Matematik öğretmeni, Ertan’ı tahtaya kaldırır;

-Bak oğlum, ben şimdi kumaş tüccarıyım. Sen de müşterimsin.

Sana metresi 5 milyon liradan 8 metre kumaş satıyorum. Bana kaç para ödemen gerekiyor?

- 30 milyon lira.

- Olur mu oğlum? Sana 5 milyon liradan 8 metre kumaş satıyorum. Söylesene kaç milyon lira ödeyeceksin?

Çocuk ısrarla;

- 30 milyon lira hocam!

- Otur yerine tembel!

Öğretmen arka sırada oturan Hakan’ı tahtaya çağırır.

Ertan, Hakan yanından geçerken usulca eğilip kulağına şöyle söyler;

- Bana bak, eğer 30 milyondan beş kuruş fazla verirsen bütün arkadaşlığımız biter, tamam mı?..

------------- 0 -----------


İstifa

 Ders yılı sonunda sınıfta kalan öğrencilerden biriyle öğretmen arasında şu konuşma geçti. Öğretmen;
- Bir daha sınıfta kaldığını görmeyeceğim, anladın mı?
Öğrenci;
- İstifa mı ediyorsunuz, öğretmenim ?

----------------o ------------

Akrabalar 

İlkokul birinci sınıfa giden biri kız, diğeri erkek iki çocuk, kendi aralarında konuşuyorlardı; - Büyüyünce benimle evlenir misin? 
- Hayır evlenmem! Bizim ailede akrabalar hep kendi aralarında evleniyorlar. Baksana, annem babamla evli, büyükannem, büyükbabamla, Teyzem eniştemle..

--------------------------- 0 -------------------

Harfi Tanıyorum Ama...

Birinci sınıf öğretmeni öğrencilerden birine sordu: 
- Bu harfin adı ne ? 
Üzülerek karşılık verdi çocuk; 
- Harfi tanıyorum ama, adı bir türlü aklıma gelmiyor.
------------------------------ o ----------------------

Hasta

Ayhan hasta olan öğretmenini ziyaret etti ve dönüşte sınıfta bir açıklama yaptı;
- Hiç umut yok, yarın geliyor.
------------------ o --------------

Baba
 
Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu;
-Söyle bakalım Tuna. Baban ne iş yapıyor?

Tuna;

-“Otobüsleri kaldırıyor efendim,” dedi.

Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu;
-“Pekiyi anlayamadım, neymiş babası?”

Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi;
-“Vinçmiş, vinç!”
---------------- 0 ---------

Okula Gitmeyeceğim

Fatih, ilkokula gittiği ilk gün eve can sıkıntısıyla döndü ve annesin kararını açıkladı;
-Ben yarın okula gitmiyorum!
Annesi, meraklanmıştı;
-Neden yavrum?
-Neden olacak? Okuyamıyorum, yazamıyorum, konuşmaya da bırakmıyorlar. Okula gidip de ne yapayım??
------------ 0 ---------------

ÖĞRENCİ ATASÖZLERİ

Ayağını sırana, tatilini notuna göre uzat.
Okulun sesi uzaktan hoş gelir
Öğrencisini etkilemeden öğretmeye kalkarlar, soğuk demiri boş yee döverler.
Gökten yağmur yerine not yağsa bunu toplayacak testi yine çalışkan öğrencilerde olur.
Hocanın vurduğu yerde not biter.
zayıfsız karne çocuksuz eve benzer.
ben 5'e 5 demem 5 benim olmadıkça.
Kopya konuşmaya başlarsa0 ve 1 çenesini kapatır.
Sakla kopyayı gelir zamanı.
Küçük notlar, çalışmadığımız yazılılarda hatırlamak içindir.
bana yazılıda yardımcı olanın değil 40 istediği yıl kölesi olurum.
Kopyasız Oğancı susuz ağaca benzer
Üzüm üzüme baka baka kararır, öğrenci sınıfta çaka çaka yıllanır
Damlaya damlaya göl kopyalar birike birike kitap olur.
Nottan ağzı yanan kopyayı dikkatli çeker
Öğretmenin iyisi yazılı soruları ve sözlü notlarından belli olur.
Öğrenciler okulun gülüdür
muhtaç olduğumuz kopya, öğretmenlerin asla tespit edemeyecekleri mekânlarda mevcuttur.
Çok not verme, az not verme kopyacı edersin.
Bana öğretmenini söyle, sana kaç olacağını söyleyeyim.
Yarım hekim candan, yarım kopya 5 den eder.
İyi kopya vezir, kötü kopya rezil eder.
Sözlü ve zayıf geliyorum demez.
Fazla söz yalansız, fazla not yardımsız olur mu?
Ders çalışmak eğlencelidir ama şimdi eğlencenin zamanı değil.
------------ 0 --------

Çalınır

öğretmen kimya dersinde anlatır;
- Demir ile bakır açık havada kalırsa oksitlenir.Peki ya altına ne olur
Bir öğrenci hemen el kaldırır.
-Çalınır öğretmenim.
----------------- 0 -------------

Paşa
öğretmen, sözlüde Ayşe’ye soru sorar;
-Ayşe, bana üç tane meşhur paşa sayar mısın?
Ayşe kendinden emin bir şekilde saymaya başlar;
-Kasımpaşa, Bayrampaşa Kocamustafapaşa öğretmenim.

------------ o -----------

Annem İzin Vermiyor

Öğretmen okulda sormuş;
-Kim cennete gitmek istiyor?
Herkes parmak kaldırmış. Sadece Temel parmak kaldırmamış.
 Öğretmeni sormuş;
Temel sen cennete gitmek istemiyor musun?
Temel;
_İstemez miyim öğretmenim? İstiyorum ama annem bana okuldan çıkınca hiç bir yere gitmeden eve gelmemi söyledi. Onun için kusura bakmayın. Annem göndermiyor.....
--------------- 0 ----------

Atatürk Senin Yaşındayken

Baba çocuğuna ;
-
"Oğlum, Atatürk senin yaşındayken sınıfının birincisiydi." demiş. 
Çocuk da babasına; 
-
"Senin yaşındayken de Cumhurbaşkanıydı."
------------------------- 0 --------------


Küçük Kayserili


Küçük Kayseriliye hocası sormuş;
- Altı kere altı?
- Otuz dokuz.
- Otur, sıfır.
Arkadaşı sorar ;
- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?
- Pazarlık edecektim, anlamadı...
--------------- 0 --------------


Ecel

Öğretmen Roma İmparatorluğu'nu anlatırken Yeliz’e sorar;
-Sezar öldürülmeseydi sence ne olurdu?
Yeliz cevaplar;
-Eceliyle ölene kadar yaşardı.
-------------- 0 -------

Çekince Uzar Hocam

öğretmen ali'ye;

-Uzun bir kelime söyle, demiş.

Ali de;

-Lastik öğretmenim, demiş.

Tekrar öğretmeni Ali’ye;

-lastik uzun kelime değildir, ondan daha uzunları da vardır deyince,
 Ali;

-Çekince uzar hocam demiş.
--------------0    --------

 Yer çekimi
Küçük Rıza okuldan dönmüştü. Babası Temel'e anlattı;

-“Baba bilir misin, yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havada uçacaktık?”

-“Vay anasını,” dedi Temel....

-“Peki ne zaman kabul edilmiş bu kanun? “
---------------- 0 --------------
Niye Sınav Yapıyorsunuz
Öğretmen öğrencilerine sormuş;
-Allah hepimizin cennete gitmesini istediği halde, niye cehenneme gönderiyor.
Çocuğun birisi öğretmenin sorusuna soruyla cevap veriyor;
-Öğretmenim siz bizim 5 almamızı istediğiniz halde niye sınav yapıyorsunuz?
---------------- 0 ------------

Süt
öğretmen:
-söyleyin bakalım süt nasıl elde edilir?
Ali;
-Yarısı inekten, yarısı da musluk suyundan öğretmenim

------------------- o -----------

Öğrencisiyle Arkadaş Olan Öğretmen

Genç kadının biri ilkokul öğretmeni olarak staja başlar, çok heveslidir. Bir gün teneffüs sırasında bütün çocuklar futbol oynarken bir çocuğun oyun alanının sonunda kenarda durduğunu görür.
Çocuğun iyi olup olmadığını öğrenmek üzere yanına yaklaşır ve çocuk bir sorununun olmadığını söyler. Bir sure sonra genç kadın çocuğun yine tek başına aynı yerde durduğunu görür, içi rahat etmez ve tekrar çocuğa yaklaşarak;
-"Senin arkadaşın olmamı ister misin ?" diye sorar.
 Çocuk pek hevesli olmamakla birlikte;

-"Tamam" der.
İlerleme kaydettiğini düşünen genç öğretmen;
-"Bütün çocuklar topun peşinde koşturup oynarlarken sen neden burada duruyorsun?" diye sorar.

Afallayan çocuk hayretle cevap verir;
 -"Çünkü.. Ben kaleciyim!!!"
---------------- 0 ----------

Bir De Annesini Görseniz

 Öğretmen Orhan’ın defterine "oğlunuz çok konuşuyor" yazıp eve yollar.
Notu okuyan baba notun altına şunu yazıp gönderir;

"Buda bir şey mi? Siz birde annesini görse

---------------- 0 ----...........----

Başka Birinin Pantolonu

Öğretmen çocuğa sormuş;

-“Oğlum elini pantolonun sağ cebine attın ve bir 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı. Senin şimdi neyin var?”

Öğretmen çocuğun '15 milyon liram var' cevabını vermesini beklerken çocuk 

      şöyle cevap vermiş;
        
-“Her halde üzerimde başka birinin pantolonu var hocam!”
------------------- 0 ------------

Uzar

Fizik sözlüsünde öğretmen sormuş;
-Isınan cisimlere ne olur?
-Uzar öğretmenim.
-Peki o zaman bir örnek ver bize ...
-Mesela öğretmenim havalar ısınınca günler uzar.
-------------------------

Pratik Usul

Öğretmen, iş bilgisi dersinde afacan Sabri'ye sordu;
-Pastaların bayatlamaması için ne yaparsın?
-Yerim Hocam... ...
--------------------- 0 ---------------

Müziğe Yeteneği Olan Öğrenciler

Öğretmen sınıfa girmiş;
-İçinizde müziğe yetenekli olanlar kimlerdir?
Dört öğrenci ayağa kalkmış.

Öğretmen;
-Siz doğruca aşağı inin ve piyanonun taşınmasına yardım edin. ------------------ 0 ----------

Terbiyesizlik

Bayan profesör, solunum olayını sormak amacıyla, sigarasından bir nefes çekip
öğrencisinin yüzüne üfledi;
- Söyle bakalım, bu nedir?
-Terbiyesizliktir efendim...

--------------------- 0 -----------

Okuma Yazma

  Küçük Temel okula daha yeni başlar. Okuyup yazmaya oldukça isteklidir. Sabahları, herkesten erken kalkar ve okul dönüşünde baba onu kucağına alıp sorar;
     -"Oğlum, bugün okulda ne yaptınız?"

     Temel, "Yazı çalışıyoruz, baba," der.
     Bir akşam baba;
-"Getir bakalım ne kadar öğrenmişsin yazı yazmayı. Şu defterini görelim," deyince Küçük Temel defterini getirir ve babasına verir;

     Baba, deftere baktığında bir tek satır yazı görmeyince, büyük bir şaşkınlık içinde;
- "Hani oğlum, yazı nerede?" diye sorar.

     Küçük Temel kendinden emin;
- "Babacığım, öğretmen yazıyı tahtaya yazıyor. Aynısını ben de defterime yazıyorum. O silince ben de siliyorum," der.

------------------ 0 ----------

     Sorular Kolay Ama

     Öğretmen, Küçük Temel’i tahtaya kaldırır ve bir soru sorar.

     Küçük Temel’den hiçbir yanıt gelmeyince;
- "Soru çok mu zor, evladım?" der.

     Küçük Temel;
- "Yok, soru kolay," der. "Ama cevapları zor

-------------- 0 -----------------

Bir Yılda Kaç Mevsim Var?

     Öğretmen, Küçük Temel’i tahtaya kaldırır;
     -"Söyle bakalım, bir yılda kaç mevsim vardır?"

     Küçük Temel;
 -"İki tane," yanıtını verir. 
"Biri kayak mevsimi, biri deniz mevsimi."
------------------------- 0 -----------

Kaybettiğin Zaman İçin
                           

Bir gün Eflatun, talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve

şiddetle azarlamış.
 Talebesi;

- "İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum" diye itiraz edecek olunca

Eflatun cevap vermiş;
- "Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için

azarlıyorum."
------------------ 0 -----------

Nereden Bilsin?

Tarih öğretmeni sordu;
-"Söyle evladım, Napolyon ne zaman öldü?
-"Valla öğretmenim, ben hastalandığını bile duymadım."
Bu yanıta pek öfkelenen öğretmen, çocuğun velisini çağırtı;
- “Oğlunuza Napolyon’un ne zaman öldüğünü sordum. Hastalandığını bile duymadığını söyledi.
-"Haklıdır yavrucak, hocam. Biz fakir insanlarız. Radyomuz, televizyonumuz yok. Evimize gazete de girmez. Nereden duysun biçare çocukcağız o dediğin beyin öldüğünü?”
----------------------- 0 -------------

Üçümüz Ayrı Yerde

     Küçük Temel bir gün babasına;
- "Babacığım sen nerede doğmuşsun?" diye sorar.

     -"Sürmene’de," der babası.
    -"Peki ya annem?"
    - "Hopa’da."

    - "Peki ben?"

     Babası biraz böbürlenerek;-
 "Tabii ki Trabzon’da!" der.

     Küçük Temel;
- "Görüyor musun baba, üçümüz bir yerde buluşamamışız," de

---------------------- 0 --------

     
Teneffüste

     Küçük Temel bahçede çılgınlar gibi oradan oraya koşar. Arkadaşı yanına yaklaşıp sorar;
     -"Ne oldu sana? Arı sokmuş gibi dolaşıyorsun?"

     -"Bir şey yok, çişim geldi," der Küçük Temel.
    - "Tuvalete gitsene o zaman!"

     Küçük Temel;
- "Ne kafasızsın! Teneffüste tuvalete mi gidilir? Derse girince izin isteyip gideceğim," der.

-------------------- 0 ----------------

          Karın Ağrısı

     Öğretmen, Dursun ali’yi tahtaya kaldırır ve sorar;
    - "Bu sınıfta herkese bir erik, bir elma, bir portakal, bir şeftali, bir armut dağıtsam herkesin nesi olur?"

     Küçük Temel;
- “Dursun ali’yi beklemez ve yapıştırır yanıtını:
     "Karın ağrı

--------------- 0 -------------

     Derse Geç Kalma

     Küçük Temel okula geç kalır. Sınıfın kapısını çalar ve içeriden gelen "Gir!" sesinden sonra sınıfa girer.

     Öğretmen kaşlarını çatarak;
-"Bir daha geç gelirsen seni sınıfa almam!" der.

     Küçük Temel öğretmene döner;
- "Ben siz geç gelince, size hiç böyle sözler söylüyorum mu?," der.

-------------------- 0 ----------------

     
Rüzgâr Nedir?

     Öğretmen Küçük Temel’e sorar;
    - "Rüzgâr nedir?"
     Küçük Temel;
- "Otobüse yetişen havaya rüzgâr denir," der.

------------------- 0 ------------

     Ekmek Parası

     Küçük Temel dedesine sorar;
    - "Dedeciğim, siz niye her gün balığa gidiyorsunuz?"
     Dedesi;
- "Ekmek parası için yavrum," der.
     Bunun üzerine Küçük Temel;
- "Dedeciğim, o zaman fırıncılar niye çalışıyorlar?" der.
---------------------- o ----------

Kestirme Cevap

-Oğlum sınavın nasıl geçti, sorulara cevap verebildin mi?
-Evet baba,ne sordularsa tümüne teker teker cevap verdim:
-Peki ne cevaplar verdin söyle bakalım.
-Bilmiyorum, dedim

---------------- 0 -----------

Beş Almış

Babası altıncı sınıfa giden oğluna;
-“Yavrucuğum notların nasıl?”
Oğlu;
- "Baba beş aldım.", demiş
”Matematik 1, Türkçe 1, Sosyal bilgiler 1, fen ve teknoloji 1, Resim 1.
Toplam 5 eder.”
------------------ 0 ---------
At

Çocuk;
-Babacığım, bizim öğretmen atları tanımıyor.
-Nereden anladın?
-Çizdiğim at resmini gösterdim. 
Öğretmen, "Bu da ne?" dedi
------------------- 0 ------------------

Öğrenci-Öğretmen Diyalogları

- Oğlum, ne yapıyorsun sen orda, doğru düzgün otur bakıyım?
+ Hocam çocukların önünde tartışmayalım.
 
                           ****
-Aaaayyyy hocam fare vaaarr!..
+Kızım bana neden söylüyorsun ben kedi miyi

------------------- 0 -------------

Okula Gitmeme Nedeni

 Birgen anne okula geciken çocuğunu kaldırır ve şöyle der;
-Hadi kalk okula geciktin.
Çocukta çok sıkıldığını gitmeyeceğini söyler “uff” çekerek.
Bunun üzerine anne;
- Bana iki neden söyle okula gitmek istememen ile ilgili.

Çocuk da;
- Birincisi öğretmenler benden nefret ediyorlar, sevmiyorlar. İkincisi aynı şekilde talebelerde benden nefret ediyor ve kurtulmak istiyorlar.

Anne de;
-Bunlar neden değil kalk hadi 
der.
Çocuk ta;
-Tamam anne sen bana okula gitmem için iki neden göster.

-Hımm der anne. Kolundan tutar çocuğunun, bir yandan kaldırır bir yandan da sorusunu cevaplandırır.

—Birincisi 55 yaşında koskocaman adamsın ikincisi o okulun dekanısın.