Saturday, 20 March 2021 14:12

Yapılan Herşeyin Bir Karşılığı Vardır

Written by 
Rate this item
(0 votes)

İskoçya’da yoksul bir çift yaşardı.

Adı da “Fleming” di.

 Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu.

Hemen sesin geldiği yere koştu.

 Bir de baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kurtulmak için çırpınıyordu.

 Çocukcağız bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu.

 Çiftçi çocuğu bataklıktan çıkardı ve ölümden kurtardı.

 Ertesi gün Fleming’in evinin önüne gelen gösterişli arabadan şık giyimli bir “aristokrat”  indi.

 

Çiftçinin kurtardığı çocuğun babası olarak tanıttı kendini:

-  “Oğlumu kurtardınız, size bunun karşılığını vermek istiyorum” dedi.

 Yoksul ve onurlu Fleming:

-  “Kabul edemem! “ diyerek ödülü geri çevirdi.

 Tam bu sırada kapıdan çiftçinin küçük oğlu göründü:

-  “Bu senin oğlun mu?”  diye sordu aristokrat.
    Çiftçi gururla:

-  ‘‘Evet!’’ dedi.

 Aristokrat devam etti:

- “Gel seninle bir anlaşma yapalım. Oğlunu bana ver iyi bir eğitim almasını sağlayayım. Eğer karakteri sana benzerse ilerde gurur duyacağın bir kişi olur.”

    Bu konuşmalar sonunda Fleming’in oğlu aristokratın desteğinde eğitim gördü.
Aradan yıllar geçti.

Çiftçi Fleming’in oğlu, “Londra’daki St. Mari’s Hospital Tip Fakültesinden” mezun oldu ve tüm dünyaya adını “penisilini” bulan “Sir Alexander Fleming olarak” duyurdu.

 Bir süre sonra aristokratın oğlu “zatürreye” yakalandı.

 Onu, ne mi kurtardı dersiniz? “Penisilin!”

 

Aristokratin adi: “Lord Randolp Churchill.”
    Oglunun adi: “Sir Winston Churchill.”
    Kurtaran Doktor: “Çiftçinin oğlu Sir Alexander Fleming.”

 

                                         -----  0  -----

 

“İyilik yapmak” dünyanın en büyük yatırımıdır.

O iyilik, günün birinde gelir sahibini bulur.

Atalarımız: “İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” lafını boşuna söylememişler.

İnsan, ne yaparsa yapsın, mutlaka karşılığını görür.

İyiliğin de kötülüğün de, hem dünyada hem ahrette karşılığı mutlaka görür.

İyilikte esas olan, “mutlu olmak” tır.

Mutlu olan da, “yaşadığının farkına varan ” kişidir.

 

                               -----  0  -----

 

“İyilik ve gönüllülük kavramı”  sayesinde toplumlar ayakta duruyor.

“Maddeciliğin ve çıkarcılığın” yaygın olduğu bir dünyada taşıyoruz.

“Kapitalist sistemler,” bunu ne kadar yaygınlaştırsalar da iyilik yapan insanlar her dönemde olmuştur.

İyilik ve gönüllülük yaygınlaştığında, insan “yalnızlıktan kurtulur ve mutluluğu” elde etmiş olur.

Bunun yanında çevresine, “sayılan ve sevilen” biri olur.

Daha da önemlisi, güzel davranışlarıyla, “rol model” olur.

 

                                      -----  0  -----

 

Günümüzde her şeyimizi “teknolojiyle ve ekonomik güçle” halletmeye çalışıyoruz.

Oysa gönüller, “parayla, teknolojiyle” halledilmiyor.

Teknoloji, hayatımızın her alanında var ama “huzur yok.”

Teknolojiyi insanlar kullanacağı yerde, teknoloji insanları kullanır duruma geldi.

Adeta teknolojinin esiri olmuşuz.

Hem “huzurumuz, hem de sağlığımız” gidiyor.

İşin garip yönü ise, bu işin farkında bile değiliz.

 

                                        -----  0  -----

 

Başkaları tarafından “takdir edilmek” çok güzel bir duygudur.

Bunun farkına varabilmek için de “maneviyata,” her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır.

İnsan, “midesini doyurmak” için her çeşit besini arayıp buluyor da

“ruhunu doyurmak” için ise ne yapacağını bilenlerin sayısı çok az.

Oysa bizim dinimiz; “Kendin için istediğini başkaları için de istemelisin” düsturunu ortaya koyuyor.

Bu düsturu öğrenmeden önce, ”bu duyguyu ihtiyaç haline getirmek gerekiyor.”

 

 

                                      www.mtopaloglu.com

Read 4024 times Last modified on Wednesday, 05 May 2021 12:05

Leave a comment

Make sure you enter the (*) required information where indicated. HTML code is not allowed.